Uzmanı uyardı: Aynı ayakkabıyı iki gün üst üste giymeyin

Ayak hijyeninin kötü kokuyu önlediğini, mantar ve bakteriyel enfeksiyonlara karşı kalkan görevi gördüğünü belirten Podolog Beste Altınordu, ayak sağlığını korumanın püf noktalarını paylaştı.

‘AYAKTA BULUNAN BAKTERİLER ENFEKSİYONA YOL AÇABİLİR’

Ayakların gün içinde ayakkabı içinde kapalı kaldığını, terle birlikte nemin arttığını, bunun da bakteriler için ideal ortam yarattığını açıklayan Altınordu, “Bilimsel araştırmalara göre, ayaklarını her gün düzenli yıkayan bireylerin cilt yüzeyinde yaklaşık 8 bin 800 bakteri bulunurken, iki günde bir yıkayanlarda bu sayı 1 milyonun üzerine çıkıyor. Ayak kokusu ise genellikle terle ilişkilendirilse de asıl neden, teri parçalayan bakteriler. Staphylococcus bakterileri terdeki amino asitleri parçalayarak isovalerik asit üretiyor ve bu kimyasal ‘peynirimsi, asidik’ bir kokuya neden oluyor. Bu koku sosyal açıdan rahatsız edici olabilir ancak asıl tehlike, bu bakterilerin ciltteki çatlaklardan vücuda girerek enfeksiyona yol açması” diye konuştu.

‘PARMAK ARALARI MANTARLARIN YERLEŞMESİ İÇİN UYGUN ORTAM’

Ayakta en sık karşılaşılan problemlerden biri de atlet ayağı (tinea pedis) adı verilen mantar enfeksiyonu olduğunu söyleyen Altınordu, “Parmak aralarında nem kaldığında, bu bölge mantarların yerleşmesi için uygun ortam haline gelir. Kaşıntı, kızarıklık, çatlama, şişlik ve kötü koku gibi şikayetlerle karşımıza çıkar” ifadelerini kullandı.

Cilt bariyerinin bozulmasının, bakterilerin derinin alt katmanlarına ulaşmasına neden olduğunu açıklayan Altınordu “Bu da selülit gibi ciddi yumuşak doku enfeksiyonlarına yol açabilir” dedi.

‘DİYABET HASTALARI DAHA FAZLA ÖZEN GÖSTERMELİ’

Diyabet hastalarının ayak hijyenine daha fazla özen göstermesi gerektiğini belirten Altınordu, “Diyabet, kan dolaşımını ve sinir hassasiyetini azaltır. Bu nedenle ayakta oluşan küçük bir yara bile fark edilmeden büyüyebilir. Aynı zamanda bu yaraların iyileşmesi daha uzun sürer. Eğer bakteri veya mantar bulaşırsa, ciddi enfeksiyonlara, hatta ülser veya ampütasyona kadar gidebilecek sonuçlara neden olabilir” diye konuştu.

‘GÜNDE İKİ KEZ AYAK YIKAMAK BAKTERİLERİ KONTROL ALTINA ALIR’

Günde en az bir kez, tercihen sabah ve akşam olmak üzere iki kez ayak yıkamanın bakterilerin kontrol altına alınması açısından büyük önem taşıdığını aktaran Altınordu, “Yıkamanın ardından özellikle parmak aralarının iyice kurulanması gerekiyor. Nemli kalan bölgeler, mantar enfeksiyonlarına davetiye çıkarır. Özellikle atlet ayağı dediğimiz tinea pedis, bu şekilde yayılır” ifadelerini kullandı.

‘KÜÇÜK BİR YARA BİLE BÜYÜK RİSK TAŞIYOR’

Staphylococcus ve Pseudomonas gibi bakterilerin açıklardan vücuda girerek enfeksiyona yol açabileceğini anlatan Altınordu, “Ayak derisinde oluşan küçük çatlaklar veya kesikler, gözle görülmeyen ama tehlikeli mikroorganizmalar için açık kapı anlamına gelebilir. Ayakta iyileşme süreci diğer bölgelere göre daha yavaştır. Bu yüzden enfeksiyon riski daha yüksektir, ihmal edilmemelidir” dedi.

‘PARMAK ARALARINI ISLAK BIRAKMAYIN’

Ayak sağlığı için önerilerde bulunan Altınordu, şunları söyledi:

“Günde en az 1 kez, tercihen 2 kez ayaklarınızı sabunla yıkayın. Parmak aralarını ıslak bırakmayın. Pamuklu ve nefes alan çoraplar tercih edin. Aynı ayakkabıyı iki gün üst üste giymeyin, havalandırın. Ayakta yara, kızarıklık, pullanma varsa geç kalmadan uzmana danışın.”

‘BEDEN SAĞLIĞI AYAKTAN BAŞLAR’

Ayak bakımının yalnızca estetik değil, genel sağlık açısından da hayati olduğunu söyleyen Altınordu, “Ayak bakımı sadece pedikürden ibaret değil. Düzenli temizlik, doğru kurutma ve uygun ayakkabı seçimiyle ayaklarınızı mantar, bakteri ve kötü kokudan koruyabilirsiniz. Ayakta başlayan hijyen, tüm vücudu etkiler” uyarılarında bulundu.

Related Posts

Denize girmeden önce bir daha düşünün! Hayatınız risk altında

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Turhan, kalp hastalarına yaz sıcakları konusunda uyardı. Prof. Dr. Turhan, “Kalp hastalarının soğuk suya aniden girmeleri kalp krizi, ritim bozukluğu veya bayılma riskini artırabilir, bu yüzden soğuk suya ayak bileklerinden başlayarak yavaş yavaş girmeleri gerekir” dedi.

O hastalıklara sahip kişilerde depresyon riski 2 kat daha fazla

Yeni yayımlanan geniş kapsamlı bir araştırma, otoimmün rahatsızlıkların sadece bedensel değil, aynı zamanda ruhsal sağlığı da ciddi şekilde etkileyebileceğini ortaya koydu.

“e-Nabız Kişisel Sağlık Sistemi”ne yeni özellikler eklendi

“e-Nabız Kişisel Sağlık Sistemi”ne yeni özellikler eklendi

Kolesterol gerçeği: Kalp krizi riski herkese eşit değil

Kolesterolü yüksek olan herkes aynı riski taşımıyor. Kolesterol testleri çoğu zaman eksik bilgi veriyor. Gerçek riski belirlemek için trigliserit, HDL ve bel çevresine de bakmak gerekiyor. Kan tahliliniz “normal” çıksa bile kalp krizi riski taşıyor olabilirsiniz. Çünkü total kolesterol değeri, partikül boyutu, insülin direnci ve bel çevresiyle beraber değerlendirilmelidir.

İnsan beynini gençleştiren bitki aslında her pazarda satılıyormuş

Biberiye, sadece mutfaklarda değil, sağlık alanında da giderek daha fazla önem kazanıyor. Özellikle beyin sağlığı, iltihapla mücadele ve bağışıklık sistemini güçlendirme konularında dikkat çeken biberiye, Alzheimer hastalığına karşı umut verici sonuçlar ortaya koyuyor.

HIV tedavisinde devrim niteliğinde yöntem: ‘Hepimizi şaşkına çevirdi’

Avustralya’daki bilim insanları, HIV’in bağışıklık sistemi ve ilaçlardan gizlendiği beyaz kan hücrelerinde görünür hale getirilmesini sağlayan devrim niteliğinde bir yöntem geliştirdi. Melbourne’deki Peter Doherty Enfeksiyon ve Bağışıklık Enstitüsü’nde yürütülen çalışma, HIV tedavisinde umut vaat eden bir adım olarak değerlendiriliyor.