Şule Yüksel Şenler Vakfı tarafından ‘Dünya Gönüllüler Günü’ kapsamında düzenlenen “Türkiye’nin Gönüllüleri Buluşması Afet ve İnsani Yardım Gönüllüğü” programı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti. Sancaktepe Recep Tayyip Erdoğan Kongre Merkezi’nde gerçekleşen programa başta Emine Erdoğan olmak üzere bakanlar, milletvekilleri, sivil toplum örgütleri ve medya temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
GÖNÜLLER BULUŞTU
Emine Erdoğan, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
Bizim en büyük hazinelerimizden birisi vatan sevgisi ve insani değerlerle yoğrulmuş aziz milletimizdir. Kalbi haysiyete mekan olmuş milletimizin merhamet özgürlüğü hiçbir dönemde dünyanın hiçbir yerindeki ıstıraba seyirci kalmamıştır. Milletimiz için merhametin bir erdem olmanın ötesinde, karakter özelliği olduğunu yalnız mazlum ve mağdur coğrafyalar değil, bugün artık bütün dünya biliyor. Çünkü, bizler merhamet görmenin ve merhamet etmenin zayıflık değil aksine en büyük bir kuvvet olduğuna inanıyoruz. Bu inançla Türkiye milli gelirine oranla dünyanın en cömert ülkesi olmayı her koşulda sürdürmeye devam ediyor.
‘DEVLETİMİZ SAHADAYDI’
Kurumlarımız ve milletimiz ile her türlü insani krizde gösterdiğimiz hassasiyetin bize katlanarak döndüğünü yakın zamanda da tecrübe ettik. Şubat ayında 11 ilimizi kapsayan büyük bir deprem felaketiyle sarsıldık. Yıkıcı büyüklükteki felaketin etkilediği alan, dünyanın pek çok ülkesinden daha büyüktü. Bununla beraber ülkemizde ve dünyada tecessüm eden büyük bir vefa ve gönüllülük çemberiyle kuşatıldık. Devletimizin bütün kurumlarıyla sahaya inmesi hükümetimizin bütün enerjisini ve kadrolarını seferber etmesi ve siz gönüllülerimizin fedakarlığı ile bu büyük afetin yaralarını her geçen gün biraz daha sarıyoruz. Bu süreçte yıllardır acılarına kayıtsız kalamadığımız bütün mazlumların duası ile milletimizin birlik ve beraberliği en büyük dayanağımız oldu.
‘GÖNÜLLERDE TAHT KURDUNUZ’
6 Şubat’ın hemen ardından afetin izlerini silmek için sivil toplum örgütlerine başvuran gönüllülerimizin sayısının bir anda birkaç katına çıkmış olmasıyla milletçe iftihar ediyoruz. Hiçbir ayrım gözetmeden, karşılık beklemeden, küresel insani değerler temelinde yürütülen gönüllülük kalplere şifadır. Sizler de bugün burada olmayan on binlerce kahramanımızla birlikte toplumumuzu birbirine kenetleyerek milletimizin gönlünde taht kurdunuz. İsimleriniz tarih boyu, yardımseverliğiyle fedakarlığıyla temayüz etmiş, gönül dostlarının isimlerinin yanına yazıldı.
‘ŞULE ABLA HAYIRSEVERLERİ ETRAFINDA TOPLARDI’
Bu isimlerden birisi de hiç şüphesiz kendi ömründen, emeğinden ve ömründen vakfederek bize kendi misali, hakikat yolunda öncülük eden Şule Yüksel Şenler Hanımefendidir. Kendisini millete ve maneviyata adamış büyük gönül ehli ve Şule Abla tıpkı o eski günlerde olduğu gibi bugün de binlerce hayırsever ismi etrafında topluyor. Böylesi bir etkinliğe ismini ve miras bıraktığı gönüllü faaliyetleri yaşatmak amacıyla adıyla kurduğumuz vakfımızın ev sahipliği yapıyor olması ayrıca kıymetli. Ben de naçizane bu buluşma vesilesiyle şahsınızda merhamet pınarı olup yüreklerdeki ateşe su serpen gönüllülerimize en kalbi şükranlarımı sunmak istiyorum.
‘NE ZULÜM NE KARANLIK PAYİDAR OLAMAYACAK’
İki aydır dünyanın gözü önünde vicdanlarımızı paramparça eden bir kıyım yaşanıyor. Gazze’de sadece Müslümanlara, Filistinlilere değil bütün insanlığa karşı affedilmesi mümkün olmayan suçlar işleniyor. İnsanı insan yapan tüm değerler, hepimizin insana ve insanlığa olan inancımız bombalanıyor. Bu gözü dönmüş pervasızlığın sebebi insanlığı umutsuzluğa düşürme isteğidir. Çünkü biliyorlar ki, umut ve birbirimize duyduğumuz güven insanlığın cevheridir. Tüm bu yaşananlara rağmen bizler de biliyoruz ki ne zulüm, ne karanlık payidar asla olmayacaktır.
‘GELECEK KUŞAKLARA İLHAM OLMALI’
Bu sebeple hem Şule Ablamızın, ablanızın dirayetini, hem Allahu Teala’nın bu dirayetin meyvesini nasıl bahşettiğini bizzat tecrübe etmiş bir kardeşiniz olarak ömrünü bir davaya vakfetmenin bereketini biliyorum. Bu bereketin yüzü suyu hürmetine Allah’ın kalkmaz zannedilen zulmet perdelerini bir çırpıda nasıl kaldırdığını, bitmez denilen zulüm düzenlerini nasıl yerle bir ettiğini biliyoruz. Yılmaz bir inanç ile insanlığın hayrı için çalışanların emeklerinin karşılığının iki dünyada da verileceğime zalimlerin zulümlerinin ise inananlar için muhakkak bir hayra dönüşeceğine inanıyoruz. Bu duygularla sözlerime son verirken gönül kahramanlarımızın gelecek kuşaklara ilham olacak çalışmalarının dünyayı kuşatmasını temenni ediyorum.