Dünyanın en hareketli şehirlerinden biri olan New York’un karmaşık ve gürültülü yapısı, yalnızca insanları değil, şehrin dört bir yanına yayılmış en meşhur sakinlerini, yani sıçanlarını da derinden etkiliyor. Öyle ki, yapılan yeni bir araştırma, New York sıçanlarının laboratuvar ortamında yaşayan akrabalarına göre farklı davranış ve genetik özellikler sergilediğini, hatta kendilerine özgü bir iletişim biçimi, bir nevi “şehir aksanı” geliştirdiklerini ortaya koyuyor.
Kar amacı gütmeyen Basis Research Institute’dan bilim insanları, büyük metropollerde yaşamanın hayvanların bilişsel yeteneklerini nasıl şekillendirdiğini anlamak için dikkat çekici bir çalışmaya imza attı. Araştırma ekibi, her gün onlarca sıçan şikayetinin geldiği Manhattan bölgesine odaklandı. New York’ta sömürge döneminden beri önemli bir sorun kaynağı olan kahverengi sıçanlar, kent yaşamına karşı gösterdikleri dirençle biliniyor.
Hem sesleri, hem de genleri değişiyor
Araştırmacılar, sıçan popülasyonunun en yoğun olduğu bölgeleri belirlemek için kamuya açık verilerden yararlandı. Ardından bu alanlara sensörler yerleştirerek hayvanların davranışlarını gözlemledi. Ultrasonik ses kayıtları ve termal görüntüleme teknolojileriyle toplanan veriler, yapay zeka desteğiyle incelendi.
Çalışmanın en çarpıcı bulgularından biri, New York sıçanlarının çıkardığı ultrasonik seslerdeki farklılıklardı. Laboratuvar ortamında yetişen sıçanların sesleri belirli durumlara özgü iken, New York’taki akrabaları daha kısa süreli ve farklı frekanslarda, çeşitli bağlamlarda sesler çıkarıyor. Örneğin, laboratuvar sıçanlarının stres veya olumsuz durumları belirtmek için kullandığı 22 kHz frekansındaki sesler, şehirde yaşayan bir sıçan için yiyecek ararken veya güvenliği sağlamaya çalışırken de kullanılabiliyor. Bu durum, şehirli sıçanların karmaşık ve öngörülemeyen çevreye uyum sağlamak için daha gelişmiş bir iletişim sistemi kurduğunu gösteriyor.
Bu değişim sadece davranışsal düzeyde kalmıyor. 2020 yılında yayımlanan başka bir araştırma, New York sıçanlarının atalarından farklılaşan, beslenme, hareket ve davranışlarla ilgili onlarca yeni gene sahip olduğunu ortaya koymuştu. Bu genetik değişimler, onların şehir hayatına sadece fiziksel olarak değil, biyolojik olarak da adapte olduğunu gösteriyor.
Şehir hayatının uyum gücü
Araştırmacılar, New York sıçanlarının hayatta kalma becerilerini, karmaşık sosyal iletişimden çevresel uyum yeteneklerine kadar geniş bir yelpazede değerlendiriyor. Bu durumun, onların sadece fiziksel olarak değil, kültürel olarak da şehirle bütünleştiklerini gösterdiğini belirtiyorlar. Hatta araştırmacılar esprili bir dille, “Bu sıçanların araba kullanmayı öğrenmesi ya da başka bir yere gitme hayali kurması bile artık şaşırtıcı olmaz” diyerek şehir hayatının bu küçük canlıları ne kadar etkilediğini vurguluyor.