Plastik şişede satılan suların son kullanım tarihi var mı? Var ama…

Şişelenmiş içme suyunun kendi kendine bozulması pek olası görünmese de, uzmanlar, asıl tehlikenin suyun kalitesinde değil, içinde saklandığı plastikte yattığı konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor. Genellikle 18 ay ila iki yıl arasında “tavsiye edilen tüketim tarihi” ile satılan bu sular için belirlenen tarih, aslında suyun tadından çok, ambalajın dayanıklılığını işaret ediyor.

Bu süre dolduğunda suyun kendisi içilebilir kalsa bile, süresi geçen plastik şişelerden suya karışan mikroplastik parçacıklarının miktarı ciddi oranda artarak sağlık risklerini beraberinde getiriyor.

Mikroplastikler, çapı milimetrenin binde biri kadar olan, gözle görülemeyen çok küçük plastik parçacıkları. Son yıllarda yapılan kapsamlı araştırmalar, bu parçacıkların sadece okyanusların derinliklerinde veya Everest’in zirvesinde değil, aynı zamanda insan akciğerlerinde, plasentada, anne sütünde ve kanda dahi bulunduğunu ortaya çıkardı.

Bazı uzmanlar, bu mikroplastiklerin suya daha üretim aşamasında karışmaya başladığını, ancak zamanla plastiğin doğal çözünmesiyle bu miktarın giderek arttığını belirtiyor. Bu parçacıkların bağırsak kanseri, beyin hasarı ve kısırlık gibi ciddi rahatsızlıklarla ilişkilendirilmesi, şişelenmiş su tüketimini acil bir halk sağlığı meselesi haline getiriyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile çalışan tatlı su plastik kirliliği uzmanı Dr. Sherri Mason, mikroplastiklerin çevredeki sentetik kimyasalların insan vücuduna taşınmasına adeta bir araç görevi gördüğünü belirtiyor. Mason, son yıllarda gözlemlenen bazı kanser türlerindeki artışlar, sperm sayısındaki düşüşler, DEHB ve otizm gibi durumların, plastikle bağlantılı kimyasal maruziyetle ilişkili olabileceği konusunda uyarıyor.

Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu, mikroplastiklerin büyük bir bölümünün vücuttan atıldığı görüşünde olsa da, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), bazı çok küçük parçacıkların kan dolaşımına karışarak hayati organlara yerleşebileceğini bildiriyor. Bilimsel kanıtlar da giderek artan bir şekilde, bu parçacıkların nörotoksisiteye, kronik iltihaplanmaya ve hormon dengesi ile metabolizmanın bozulmasına yol açabileceğini işaret ediyor.

Şişe suyu içenleri rahatsız edecek gerçek

Concordia Üniversitesi’nden çevre yönetimi uzmanı Sara Sajedi tarafından yürütülen yeni bir araştırma, tek kullanımlık plastik şişelerin oluşturduğu riskin boyutunu gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, şişe suyu içmeyi tercih eden insanlar, musluk suyu içenlere göre yılda yaklaşık 900.000 daha fazla mikroplastik parçası tüketiyor.

Sajedi, tek kullanımlık plastik şişelerden kaynaklanan sağlık risklerini “ciddi” olarak nitelendiriyor. Mikroplastiklerin bağırsak bakterilerinin hassas dengesini bozabileceğini, solunum yollarına zarar verebileceğini ve uzun vadede kronik hastalıklara zemin hazırlayabileceğini vurguluyor. Bu bulgular, suyun ambalajının ömrü dolmadan bile, plastik şişelerin günlük tüketimdeki rolünün yeniden değerlendirilmesi gerektiği demek…

Author: mert can

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir